Bir Söz

"Sarhoş, cinayeti yapar da sonra "özrüm vardı, kendimde değildim"der. Kendinde olmayış, kendiliğinden gelmedi sana, onu sen çağırdın."
Mevlana

29 Mayıs 2009 Cuma

"Faith is a gift I have yet to receive."


Geçtiğimiz günleri yoğun ve dolu geçirdim. Eğitimler, toplantılar vs... Bunları yaşarken, arada film izlemeyi de ihmal etmedik. 
"Melekler ve Şeytanlar" filminden bahsedeceğim. Görsel olarak güzel, biraz konuların detayına girmilmemiş. Kitabından oldukça eksik olduğu söylendi. Ancak yazmak istediğim bu değil.
Filmin bir yerinde "Nazik cevap vermek ne demek?" için çok çok güzel bir konuşma vardı.
Filmin kahramanı olan rahip, onun görüşüyle inançsız olan filmin diğer kahramanı olan bilim adamına soruyor:
"İnançlı mısınız?"
İletişim üzerinde ders veren biri olarak bunu insanların fark etmesini istiyorum.
Siz bu soruya ne cevap veririsiniz. 
"Evet",
"Hayır",
"Tabii ki!", 
"Siz benim inancımı nasıl sorarsınız?"
vs vs....
Orada gelen cevap çok şık. Hatta o kadar şık ki ben etkisinden o sahneyi kaçırdım diyeilirim.
"Faith is a gift I have yet to receive."
Benim Türkçe'mle (kusura bakmazsanız)
"İnanç bana bahşedilen bir hediye olmadı!"
Belki siz farklı bir anlam da çıkartablirsiniz, ama ben burada öyle bir nezaket hissediyorum ki. Karşının düşüncesine saygı gösteren, hatta yücelten ama aynı görüşte olmadığını belirten bir söz.
Böyle konuşmayı ne zaman öğreneceğiz? 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder