Geçtiğimiz hafta eğitimimde, işe neden gittiğimizi konuşurken, benim deyişimle "parayı ne yapacağımızı" konuşurken, şu noktaya geldik. İnsanlar bugünü geçirmekten, biraz da sadece yarını (yani 24 saat ilerisi) düşünmekten ileriye gidemiyorlar. Hayat bu şekle sokuyor insanı. Bu durumdan çıkmak için şunu sordum.
"Peki yeteri paranız olsa? 2 sene sonra? Ya da daha sonra?...Ne yapmak isterdiniz?"
O kadar güzel cevaplar geliyor ki...
"Güney Amaerika seyahati" "Bisikletle Avrupa" "Ferrari" "Harika bir mor elbise"
Bunlar bizim hayallerimiz, bunlar biziz. Bunları, yani hayallerimizi gömersek, biz vazgeçer ve unutursak, kim gerçekleştirecek ki? Hayalleri unutmamak hatta devamlı hatırlatmak gerek.
Kendi geleceğimizi biz yaratıyoruz. Bırakırsak, o zaman başkalarının eline geçiyor geleceğimiz. Belki de başkaları kendi gelecekleri için bizi kullanıyor.
Dur deme vakti geldi. Geleceğinizi geri alın. Hayatınızın iplerini geri alın. "Bu benim hayatım" deyin!
Hadi Kenan, hadi Ümit, hadi Ezgi, hadi Özlem... Bunları siz gerçekleştirmeyeceksiniz de kim yapacak, başkaları mı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder